Savaşın ortasında, ikiz prensler son derece zor durumda kalmıştı. Düşmanlarla olan çatışmalarda ağır yaralar aldılar ve ölüm kapılarına dayandılar. Ancak, inanılmaz bir umut ışığı belirdi. İkizler, son nefeslerinde ruhlarını kurtarmak için bir plan yaptılar. Güçlerini ve bilgilerini, varlıklarını saklayabilecekleri bir kılıca aktardılar. Bu kılıç, gelecekteki bir kahramanın ellerinde yeniden canlanacak ve İkiz Kılıç’ın efsanesini başlatacaktı.
Kanlarından zayıf düşen ikiz prensler, son bir gayretle kılıca dokundular. Bir ışık patlamasıyla birlikte kılıç parladı ve prenslerin ruhları, içine hapsoldu. İkizlerin bilgisi, deneyimi ve savaş sanatları yetenekleri artık bu büyülü kılıçta saklıydı. Ruhlarının gücüyle birlikte, kılıçta yeni bir hayat ve amaç vardı.
Düşmanlar, ikiz prenslerin ölüme yaklaştığını gördüğünde, zaferlerine emin gözlerle bakmaya başlamışlardı bile. Ancak, bir an sonra ne olduğunu anlamadan, ikiz prenslerin bedenleri yerde cansız yatarken, kılıç ortada parlayan bir hazine olarak kalmıştı.
Kılıcın etrafında bir sessizlik hakim oldu. Düşmanlar, ikiz prenslerin ölümüne sevinirken, başlarına gelecek olan büyük felaketten habersizdiler. İkiz prenslerin ruhları, kılıcın içinde huzurla uyuyordu. İçlerinden bir ses, gelecekteki bir kahramanı beklediklerini fısıldıyordu.
Ve zaman rüzgarlarla savrulurcasına geçip gitti.
İşgal edilmişti ikiz prenslerin krallığı.
Düşmanlar her köşeyi tutmuş, krallığın halkı zulüm altında yaşamaya başlamıştı.
Ancak, unutulmamıştı hikaye,
İkiz Kılıç’ın beklediği kahraman, gelecekti günün birinde.
Yıllar geçtikçe krallığın acı çeken halkı, umutlarını İkiz Kılıç’a bağladı. Efsaneler, kahraman savaşçının gelecekte İkiz Kılıç’ı bulup prenslerin ruhlarını serbest bırakacağını söylüyordu. Geçen her gün, umutlar büyüyor ve bir kahramanın doğuşu için beklenen an yaklaşıyordu.
Bu sırada, kılıcın bulunduğu ormanın derinliklerinde, genç bir savaşçı olan Arin kendini keşfetme yolculuğuna başlamıştı. Arin, savaş sanatlarında yetenekliydi ve kaderin onu İkiz Kılıç’la buluşturacağından haberi yoktu.
Arin, gördüğü bir rüya tarafından yönlendirilmişti. Rüyasında, ölümsüz bir el ona İkiz Kılıç’ı ve krallığın kurtuluşunu göstermişti. Bu yolculukta, cesaretini ve yeteneklerini kanıtlaması gerekecekti. Arin, içindeki ateşi hissederek ve halkının umudunu taşıyarak ilerlemeye karar verdi.
Ve böylece, Arin’in yolculuğu başlamış oldu. İkiz Kılıç’ın efsanesi, genç savaşçının kahramanlık ve macera dolu serüvenleriyle birleşerek, onu karanlık bir tehlikeyle yüzleştirmeye götürecekti. Arin’in kaderi ve İkiz Kılıç’ın sırrı, geleceğin kaderini şekillendirecekti.
İkiz Kılıç Bölüm 1’i okumak için buraya tıklayın.
